Erken Hristiyanlık Dönemi'nde Kapadokya
Göreme / Ürgüp / Avanos, Nevşehir – Niğde – Aksaray – Kayseri
Türkiye’nin merkezindeki bu harikalar diyarının jeolojik yapısı, milyonlarca yıl öncesinde bölgeyi çevreleyen üç volkanın püskürmesiyle oluşmuştur. Erozyonların şekillendirdiği kalın küller, “volkanik tüf” olarak bilinen yumuşak kayalara dönüştü. Rüzgar ve suyun etkisi, sadece daha sert elementleri geride bırakarak peri masalı manzarasını oluşturdu.
Bölge, Roma zulmünden kaçan ve el yapımı bir yeraltı yerleşim ağı kuran ilk Hristiyanlar için bir sığınak haline geldi. Keşişler, geniş konutlar ve manastırlar kazdı ve onları güzel Bizans freskleri ile süsledi.
İlk Hristiyanlar; Nyssa, Nazianzos ve Kaisareia arasındaki üçgene yerleştiler ve MS 370 yılında Kaisareia Piskoposluğu'na atanan (günümüzdeki Kayseri), Aziz Büyük Basileos’un (M.S. 330-379) öğretilerine göre manastır hayatı yaşadılar.
Aziz Büyük Basileos, teolog Nazianzos'lu (Nevşehir) Gregorius ve kardeşi Nyssa'lı (Niğde) Gregorius ile birlikte “Kapadokyalı Babalar” olarak bilinir. Bu üçlü, Teslis ilkesini Hristiyanlık'ın akidesi haline getirdiler.
Büyük Aziz Basileos, MS 330 yılında Kapadokya’nın Kaisareia kentinde doğdu. Göre Vadisi’ndeki ilk kiliseler onun yönlendirmesiyle inşa edildi. Burada bulunan kendilerine has kiliseleri olan küçük topluluklar, şimdi Göreme Açık Hava Müzesi olarak bilinen büyük manastır kompleksini oluşturdular. Göreme’de bulunan Tokalı Kilise ve Karanlık Kilise, zarif kemerleri ve güzel freskleri ile sıra dışı örneklerdir.
Kapadokya’daki yeraltı yerleşimlerinin ilk kaydı Xenophon’un Anabasis isimli eserinde yer almaktadır. Ancak çeşitli tarihi kaynaklar; gerçekte Derinkuyu yeraltı yerleşimlerinin ilk sakinlerinin Hititler olduğuna işaret eder. Zengin tarihi ve eşsiz jeolojik oluşumuyla “Göreme Milli Parkı ve Kapadokya”, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.